27.03.2007

HAYVANCILIGIN PUF NOKTALARI

Hayvancılık sektörüne gönül vermiş,geçimini hayvancılıkla sağlayan dostlara merhaba.
7 yıldır süt sığırcılığı yetiştiriciliği yapmaktayım.Son yıllarda hayvancılık sektöründe çok agresif dalgalanmalar
ve her konuda uç noktaları yaşamış bulunmaktayız.
2004 yılında 3 adet süt buzağısı ile başladığım hayvancılık geçmişimde 2009 yılında 32 başa kadar çıkmıştım.
Ancak herkesin bildiği yada bilmediği sebeplerden dolayı 2009 yılında 20 başa düşüp, şu anda 3 baş süt ineğim bulunmakta.
Kısacası hayvancılık maceram benim açımdan zarar ve hüsran ile sonuçlandı.
İnsanın kendi elinde olmayan sebeplerden ötürü ekonomik kayba uğraması çok acı,düşündürücü..
2009 yılına gelindiğinde,yem/süt paritesinin süt aleyhine bozulması,memeden çekilen her damla sütün zarar
yazmasına sebep oldu.Doğan dişi ve erkek damızlıklarımızın çok düşük fiyatlara satılması,işletme bütçesini
altüst etmiş,umudun kaybolmasına neden olmuştur.
Piyasalara yön veremeyen,söz sahibi olamayan küçük üreticilerin malları,büyük kazanç fırsatı bekleyen
yatırımcıların ekmeğine yağ sürmüştür.10 bin-15 bin başlık besi şirketleri bu yıllarda türemiştir.
yok parasına alınan besi materyalleri,2010 yılının ikinci yarısından itibaren,bu şirketlerin astronomik kar yapmalarını sağlamıştır.
Sonuçta Tarım Bakanlığı ithalat kozu başta olmak üzere bir takım tedbirler uygulamaya başladı.
Büyümüş ve serpilmiş olan dev işletmeler,hemen açıklama yaparak sektörden çekilme tehditleri savurdular.
Şimdi ilkokul matematiği ile bir hesap yapalım.
15 bin besilik materyalin anafor oluşturarak,her birinden kg fiyatı 2 tl arttırılıp pazarlanması durumunda,oluşacak rakam şöyledir.
300 kg kesim ağırlığı ele alırsak;
300x15000:4 500 000 kg karkas
4 500 000x2: 9 000 000 tl yani eski para birimi ile 9 trilyon kazanç.
Tarım Bakanlığı hayvancılığın kalkınması ve iyileştirilmesi için 0 faizli kredi başta olmak üzere,yatırımları desteklemek üzere bir takım yan sübvansiyonları uygulamaya koydu.
Bu kez kazanma sırası damızlık düve satışı yapan şirketlerin oldu.
Damızlık sıfatı bile taşımayan hayvanların sıfır faizli kredinin cazibesine kapılan,hayvancılık ile ilgili en ufak bilgisi olmayan kişilere satılması,dişi hayvan fiyatlarının pik yapmasına neden oldu.
Tarım Bakanlığı aslında bu krediyi kullandırma şartına,En az 5 yada daha eski geçmişi bulunan işletmeler sıfır faizli krediden yararlanabilir şartını getirseydi piyasalarda böyle çılgınlıklar oluşmazdı.
Benim tanıdığım bir emekli abimiz,sıfır faizli kredi ile ilk defa olmak üzere hayvancılık yapmak üzere 75 bin tl kredi kullanmış,10 baş damızlık(!) düve almıştır.
doğuran düvelerden biri kendi kendine geceleyin öldü.2 tanesi sağım yaptırmadığından dolayı muhtemelen kasaba satıldı.Kalan inekler yetersiz rasyon sonucu günde 100 litre süt sağılmakta.100 litre sütü 65 liraya satmakta,her gün sadece 66 tl kesif yem parası vermekte.
Arkadaşlar,2012 yılının ikinci yarısında 2009 senaryosu daha acı bir biçimde gerçekleşecek.bu kez öğretilmiş çaresizlik yaşayan insanlar asla hayvancılığa soyunmayacak,dolayısıyla sektör dev işletmelerin insafına kalacaktır.
Çünkü Bakanlık,sıfır değil eksi 50 faiz oranlı kredi verse bile bu kredileri kullanacak yetiştiriciler bulamayacak.Krediler büyük işletmelere akacaktır.
Her neyse sözün özü :
herkes hata yapar normaldir.
aynı hata ikinci kez yapılırsa aptallıktır.
saygılarımla..